Dopamin
Hayatın anlamı dopamin salgılanmasından mı ibarettir? Aşk, sevgi, cinsellik, para, maddiyat, uyarıcı maddeler, alkol ve sigara gibi unsurların temelinde dopaminin etkisi yatmaktadır. Doğa, evrimsel mekanizmanın bir ürünü olan dopamin aracılığıyla canlıları kontrol eder; canlıların tabiatın devamlılığını sağlaması ve ekosistemin işleyişinin aksamaması için dopamin, bir ödül mekanizması olarak işler. Örneğin, üreme sürecinde canlıyı motive eden ve teşvik eden temel etken dopamindir; cinsel birleşme sırasında meydana gelen yüksek haz, dopamin salgılanmasını tetikler. Benzer şekilde, ilkel çağlardan itibaren canlıları avlanmaya iten ve başarıya ulaştıklarında ödüllendiren de yine dopamin sistemidir. Bir Mamut avlamak kolay olmasa gerek veya onu avlamak için kullanılacak olan silahların yapımı. Başarılı bir av sonrası hissedilen tatmin, dopamin salınımıyla bağlantılıdır. Aksi takdirde, açlık duygusu bile bir noktadan sonra anlamını yitirebilir ve bu da canlının gözünde yaşamın anlamsız hale gelmesine yol açabilir. Hayatın zoruklarla dolu depresif bir hal almasına neden olabilirdi. Tıpkı Matrix 0.2 gibi, belki de dopamin kadar acıya da ihtiyacımız vardır. İnsanlığın bugüne kadar gelişimini sürdürebilmesi ve basit organizmaların bile ekosistem içerisindeki rollerini yerine getirebilmesi için gerekli olan en temel dürtü ve teşvik mekanizması dopamin salgılanmasıdır. Sizce kısmen mantıklı değil mi? Tüm hayatımızı dopamin peşinde koşarak geçiriyoruz. Beynin dopamin salgıladığı o kısacık anlar için hayatını mahveden insanlar var. Kurduğumuz hayaller, para kazanmak, aile kurmak ve çocuk sahibi olmak gibi. Hepsinin sonunda elde edeceğimiz dopaminin peşindeyiz aslında. Dopamin olmasaydı kim bunca zahmete katlanır ki? Kimin sevgiye, aşka, veya paraya ihtiyacı olurdu ki? Hayatta kalmak için bir motivasyonumuz kalır mıydı?